Atlas Arslan

ATLAS ARSLAN

Atlas Arslan

Ankara'da doğup büyüdüm.
En sevdiğim kitaplardan biri olan Tutunamayanlar'ın karakteri Selim gibi denizi özlemenin ne demek olduğunu hiç bilmeyenlerdenim.
Gazetecilikten liseden mezun olduğumda bir belediyenin “gazete kolu” olarak başladım. İlk üniversitem, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi'ni -bilinen adıyla DTCF'yi- ilk yıllarında kaybolan Konya'da gazetecilik defteri gitti. Ankara'dan sonra gönlümün ikinci şehri Konya'da geçireceğim öğrencilik ömürlerinin yollarının en kötü günü oldu. Yazmanın, fotoğraf çekmenin ve bir kenti yaşamanın özüne Ankara'dan sonra Konya'da vardım ki bu öz benim özüm oldu.
Sait Faik'i, “Söz ölümüm kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım.Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yontum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam şarküteri yapacağım,” satırlarıyla tanıyıp çok sevdim.
Haber yapmak için gittiğim bir ödül töreninde, gözlemimin ardından izlediğim Murathan Mungan'ı, Ray Bradbury'nin “Yazmak için ruh çağırmalısınız” diye andığında, kitaplarından ötesini yeniden tanıdım. Ve her gün kulağıma fısıldanan bu sözle Ray Bradbury'i, Murathan Mungan'ı çok sevdim.
Daha birçok şair ve yazar sevdim. Onlarla sevmeyi sevdim. “En çok Yaşar Kemal” dedim; ki, “röportaj bal gibi de edebiyattır,” diyerek söyleşi bana daha çok sevilen oldu. Yaptığınız röportaj Yaşar Kemal'e selam oldu.
“Ankara Gazeteciliği” tabirini yöneten üniversite yılları ve sonrasında yürüttüğüm gazetelerde.Özellikle 28 Şubat ve 12 Eylül davalarını takip ettikleri süreler, “Ankara Gazeteciliği” benim için hep soğuk bir telaşın yüzü oldu. Hızla akan Ankara'yı Keşfetmenin ve bürokrasinin yerine daha fazla hedefin bakabileceğim alanlar deneyimlemeyi istedim. Ve ilk kitabım, “Kişer Pari Mama,” böyle bir arayışın içinden çıktı.
Akşam ile Yurt   gazetelerinde muhabirlik yaptım. 2014 yılında Birgün Medya'da, Sinegünce Sinema ileBirgün Sanat adlı sanat programını hazırlayıp sundum.
Bu tanışma yolculuğu sürerken, bir yandan Yaşar Kemal'e selam olan röportajlarımı, bana ruh çağırtan ve Sait Faik'i her gün bana yeniden yaşamayatan yazılarımı yazmaya devam ederken;
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politika Merkezi  (İPM)   Denge ve Denetleme Ağı 'nda İletişim Koordinatörü ve Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nde yüksek lisans öğrencisiyim.

 
Kitaplar
Kişer Pari Mama- Kadınlar Savaşı Reddediyor - 2015
Babaannemin Kızkardeşleri – 2019
Hızlı Okuyorum Zamanı Yönetiyorum Çağı Kavrıyorum - 2019

 

 
 

Tüm Hakları Saklıdır: 2018
Web Tasarım